Hayat Güzeldir :-))

Hayat güzeldir... hem de çok.. Acaba, geçmişte o veya bu şekilde görülmeden görülebilmeyi dilemiş olabilir miyim ? Görülen sınırların ötesinde çok şey aramış olabilir miyim? Acaba lütfedilen güzellikleri hayatıma çekmek için ne yaptım? Milyonlarca dilek mumu diksem, hepsinde aynı dileği tutsam ancak böyle olurdu büyülü dünya. Daha azını veya fazlasını istemezdim. Dilek ağacına kurdeleler bağlasam, gözlerimi yumsam, içimden sayısız kere güzel şeyler geçirsem, bu kadar asalet, bolluk, sevgi, mutluluk, değer dilerdim yaşamdan.

Bu dünyada çilekli pasta yemeyi, Roy Orbison'nun müzikleri ile dans etmeyi, dostlarım ile sohbetlerimi, biricik annemin kadife sesini ve sevgisini, cocukların tatlı gülümsemesini, yaşlı insanlardan dinlenecek yaşam hikayelerini, Karaköy'de 4 liraya bayıla bayıla yediğim balık ekmeğin tadını, en sevdiğim dostumun her zaman elimi tutan elini, anneannemin kuş bibloları severken dahi taşıdığı yaşam sevgisini, her şeyden çok sevdiğim kardeşlerimin yaşam hallerini bir kenara bırakabilsem kötülüklerin de olduğu dünyada olmaktan çekinilir belki...   Hediye paketi açmak gibidir yaşamak ve hayat, sürprizlerle doludur ve  güzeldir... Mutlu olacağınız dünyanızı yaratmak ve her saniyesinden keyif almak için pembe çerçeveli gözlükler takmaya ihtiyacınız yok, lütfen kendiniz olun...      by     b.y.

Açıklamalar ve Yanılsamalar

Açıklamalardan ( istemekten veya yapmaktan ) çok imtina etmek lazım, zaman zaman bizlerden bekleniyor ancak bir insana baktığınızda, onu hissettiğinizde, gözlemlediğinizde ve yaşadığınızda gördüğünüzden daha ötesini beklemek aslında gördüğümüze değil görmek istediğimize ( yanılsamanıza ) odaklandığımız anlamına gelir. Ve bu durumda çok gerçekçi bir yaşam paylaşılamaz doğal olarak. Açıklama yapmayınız, lütfen :-)) Açıklamalar olmasaydı eğer, bireyler birbirlerine olan saygılarını kaybetmezlerdi diye düşünüyorum.  by b.y.

Bir Babanın Kızını tanımlaması ...

"Bizim arı tam bir kitap kurdu idi, aldığı kitabı okumadan rafa koymadı. Bizim arı bal yapmaya başladı.Yaşamındaki asalet, ilişkilerindeki incelik, sözüne güvenilen, sözünün arkasında duran, dost canlısı, kompleksiz, benim cesur yürekli Kızım bal yapma yolculuğun hayırlı olsun. "

Bir babanın kızını tanımlama şekli. Yukarıda hayatta aranılan, arzu edilen insan tanımlaması yapılmış... Çok etkilendim, ne mutlu Nilgün Çolak, ne mutlu onun güzel ailesine :-))

Bir bilmecem var .... Bilmek ....

"Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur." Whoopi Goldberg



Neyi bildiğimi biliyorum!          Pembe
Neyi bilmediğimi biliyorum!         Gri
Neyi bilmediğimi bilmiyorum!       Şeffaf

Bir pasta grafik hayal edin ve yukarıda geçen 3'lü yü grafiğe yerleştirin ...
Hangisinin kapladığı alan daha fazla :-))   Pembe mi ? , Gri mi ? , Şeffaf mı? Ne hissediyorsunuz?

Farkına varmanın dayanılmaz ..................... ( lütfen siz doldurun boşluğu)      :-))

Neyi bildiğiniz ile çok ilgilendiğiniz takdirde kendimizi sürekli tekrarlıyor olabilir miyiz?
Bilmediklerimizin farkında olmak bizi korkutuyor mu? yoksa ateşliyor mu?
Zamanımız bildiklerimiz ile yetinecek kadar değersiz mi?
Neyi bilmediğimi bilmek ne kadar mümkün?
Bilsek ne olacak? Bilmesek ne olacak?
Bildiklerimiz ne işimize yarayacak?
Bilmediklerimizi bilmeye başladığımızda ne olacak?
Çok şey bilmek ne demek? Neye göre?

"Hiç bir şey bilmiyorum" ne demek?

Konu bilmek olunca ne kadar çok şey var yüzleşilmesi gereken... Öyle değil mi?

Acaba konu bilmek mi ? Bildiğini doğru kullanabilmek mi ?
Bu noktada akıl'ın tanımlaması " Akıl organizasyon veya organizmayı ayakta tutan sistemler bütünüdür" ( by Yahya Hamurcuoğlu ) gerekli... Akıl sisteminde bilgi, bilgi depolanması, bilginin geri çağırılması, doğru şekilde yorumlanması, ve gerekli zamanda kullanılması her biri ayrı ayrı önem arz eder ... Bildiklerinizi başkalarından onay alma ihtiyacı duymaksızın yaşamınızda değerlendirebiliyorsanız.. bildiğinizi bildiğiniz şeyler sizi gülümsetecektir.
Bildiğinizi sandığınız ancak bilmediğinizi fark ettiğiniz anlarda nasıl hissediyorsunuz? Eksik mi? Yoksa.... Şanslı mı?

Ya... her şeyi bilmek zorunda olmadan, çok şey bilmek arzusu ... Gezip dolaşmak, farklı lezzetleri denemek, değişik sahillerde yüzmek, farklı kültürlerden insanlarla sohbet etmek, top ten listesinin dışına çıkıp okuyacağınız kitapları seçmek, müzikleri dinlemek... farklı ruhları durup bir köşede izlemek, tepkilerini seyretmek... hiç tanımadığınız insanlarla sohbet etmek, ıh...!  dediğiniz patlıcan reçelinin tadına bakmak... diğer insanlara en sevdikleri yemekleri ve tariflerini sormak, sadece akbil ile tüm İstanbul'u dolaşmak, sahaflarda, antikacılarca dolaşmak eskilere dokunmak, boş bir soda şişesinin içerisine üflemek ve ses çıkartmak, bir karınca yuvası bulmak ve seçtiğiniz bir karıncayı takip etmek hayatın kendisinden ilham almak, araba kullanırken diğer sürücülere gülümseyerek yol istemek, yaşama karşı biraz daha nazik olmak gerekenden fazlası nı öğretebilir mi?
Yoksa siz hala, çok şey bilmek için bir bilgisayarın filmlerdeki gibi sizi çarpmasını mı bekliyorsunuz? Neyi bilmemiz gerekiyor ise hepsi bize sunuluyor, yada sunulacak...
Yaşayın sadece... çok yaşayın .... :-))   by b.y.