who?

My photo
Dr. Belma Yon (PhD) has more than 15 years of marketing and sales experience in Healthcare Sector. She is holding a PhD Degree, specializes in consumer neuroscience, neuromarketing, and sensorial marketing. She is an Independent Certified Practitioner and Instructor of THETAHEALING® and a certificated NLP Master, Life Coach (Donusum Konagi / by Yahya Hamurcuoglu) and Mindfulness Teacher. She has been actively practicing yoga, breathing techniques and plates since 2004. She took Self-Healing, Hypnosis and Energy training from Vernon Frost, attended TONY WISEMAN’ Outlook and Essence seminaries, Practiced Zen and Karma with Sun Woo and Ji Woo. She has participated in dozens of international scientific congresses, especially in psychiatry, bone metabolism, and internal branches. She is an advance Scuba Diver (PADI), traveler, very good cook :-) and tango dancer. She is also holding Occupational Health and Safety Degree. Now studying Gastronomia, very keen on Superfood, Ayurvedic Recipes and Life Style.

Wednesday, December 05, 2012

Mesnevi Terapi - by Prof. Dr. Nevzat Tarhan


Kitap satır satır yaşamı ve biz'i sorgulatıyor, yeni ufuklar açıyor ve metaforlarla anlatımı konuları özümsemeyi kolaylaştırıyor. Dili sevgi ...dili.

"Bazı insanların şahsi kusurları topluma getirdikleri faydanın yanında ufak kalır. Bilge kendine şekil verir, alim başkalarına şekil verir, arif ise hem kendine hem de başkalarına şekil verir. "

Eski ve tecrübe görmüş akıl sana yeni bir baht bağışlar / Mesnevi - Mevlana

Geçmişin izleri itici gücümüz olsun...
Bilgeler, alimler ve arifler, hep çok olsun :-)  Teşekkürler Sn. Tarhan
Paylaşmak güzeldir :-)
Sevgiyle...

İlişki, farkındalık, geçmiş, gelecek / Short Note

Bir ilişki sonlandıktan sonra ; belki de kendilerini haklı bulma çabasıyla, ilşki süresince fanusta yaşar gibi bir çok şeyden habersiz olduğunu söyleyenler var. Aslında bu süreçte habersiz olduğumuz şeyler dış dünya ile ilgili konular değil! Kendimizi, yaklaşımımızı, tutumlarımızı, algılarımızı o an fark edemiyoruz. Ne söyledikte karşımızdakini kızdırdık, neden ilgisiz olduğumuzu söylüyorlar, neden sorumsuz ve bencil deniliyor bize, karşıdaki kişi sürekli söyleniyor ... ancak neden olduğunu fark edemiyoruz.
İlişki sona erdiğinde tek tek geriye dönüyoruz, zaman zaman pişmanlıkla, zaman zaman haksızlık yaptığımızı düşünerek, zaman zamanda haklı bularak kendimizi değerlendiriyoruz. Bu konumda paha sonradan biçiliyor. Artık kim olduğunu bilen, nelerden hoşlandığını, nasıl davranılmasından mutluluk duyduğunu, karşıdaki kişide olumlu etki yaratmanın nasıl olduğunu fark edebilenler için ilişki sonrası değerlendirme süper bir fırsat .
Lakin bizler kendi bireyselliğimizi tam kazanamadan birlikteliklerimize tutunduğumuzdan sorunlar yaşıyoruz. Yanlızlık alışıldığından, ve bazen de farklı bir seçenek olmadığından genelde savunulan bir durum, ancak bunu özgürlükle karıştırmamak gerek, özgürüz zaten. Sürekli arayıştayız, paylaşmayı tam olarak bilemiyoruz... denemeler ve denemeler .. bu sefer de sonuç olarak sistem bize kendi kendimize mutlu olmayı öğretmek için çabalıyor. İşte asıl hikaye burada başlıyor.Bundan sonra da aynı düzeyi yakalamış birileri ile karşılaşılır ise ne ala, yoksa zaten mutlu devam ediyoruz.
Yetişkin olma sorumluluğunu kabul etmiş, bireyselleşmiş ve aynı zamanda paylaşmayı bilen bireyler kendilerini ve karşılarındaki kişileri özgürleştirdiklerinden dolayı kolay kolay tekrarlanan hataları yapmıyorlar... Size değer veren, özen gösteren ve sizi olduğunuz gibi gören ve yaşamak isteyen birisi ile karşılaştığınızda geçmişte yaşadığınız olumsuz anılara çakılıp kalmak yerine, sizi seven kişiye dört elle sarılın. Ve geleceğinizi öyle bir yaratın ki, eski hatalarınızdan, sınırlamalarınızdan ve algılarınızdan cesaret ve ilham alarak oluşturduğunuz yeni eseriniz ile gurur duymak ve mutluluğu paylaşmak sizin alışkanlığınız olsun ... by    b.y.

Tuesday, March 20, 2012

YOL HARİTASI

Konu anı yaşamak olduğunda malesef insanların algısı .. keyifli ne var ise tadını çıkaralım , dünyaya bir kere geliyoruz öyle herşeye üzmeyelim kendimizi, zevkine varalım yaşamın....






Anı yaşamak akıp giden zamanın getirdiklerinin göreceli algısını, bir çok kişinin gerçek diye tanımladığı olguları içeriyor. An da ortaya her ne çıkıyor ise sebep veya sonuç bu geçmişten gelen seçimler ve kararlar ile ilintili ve dolayısı ile geleceği de bir o kadar etkiliyor.
Anı yaşamak isteği demek aslında öncesinde verilmiş kararların ve onların sonuçlarını yaşamak isteği arzusu ve kararlılığı demek. Anı yaşamak demek kendin olma sorumluluğunu sonuna kadar kabulleneceksin demek. Anda sadece zevk yok, hüzün yok, ACI var , yas var, korkular var. Carpediem denilen fenomen aksi takdirde çok sığ olurdu. Ve bir felsefe olamazdı.

Bazı davraışlarımız her defasıda tekrarlar ise ortaya çıkan tablo kendini sürekli tekrarlayan sonuçlar silsilesi olmaktan öteye gidemez. İçinde bulunduğumuz gerçekleri ya kabul ederek yaşayacağız, ya duygularımızın bizi sürüklediği noktayı keşfedeceğiz, ya hep kendimizi durduracağız, ya hep bize öğretildiği gibi yaşayacağız, ya zaman zaman yolumuzu kaybedip, patikadaki çiçekleri seyrederek gideceğiz, ya durup mola vereceğiz, ya oturup bir rehber bekleyeceğiz, ya hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz, ya da yolumuzu kaybettik diye oturup ağlayacağız.

Yıllar önce duyduğum en etkileyici özgürlük tanımlaması yaşamımı aynı uzun bir film şeridi gibi gözlerimin önüne serdi. " özgürlük kendine ve başkalarına seçimlerinden dolayı saygı duymaktır.". İnanılmaz bir ifadeydi. Sonrasında özgürlük ile güç arasındaki bağlantıyı kendi adıma anlamamı sağladı. Sevgi ile özgürlük arasındaki bağlantıyı, aşk ile özgürlük arasındaki bağlantıyı... Bir çok şey hala eksik ancak saymakla bitiremeyeceğim kadar çok farkındalığı bir tanımlama ile anlama çabası içerisindeyim.

Özgürlük tanımını tam olarak yaşamak ne kadar mümkün bilemiyorum ancak elimizden geldiğince anlamak geçmişte kendimizi kurban gibi hissettiğimiz, kaybeden yerine koyduğumuz veya suçluluk hissettiğimiz bir çok nedeni ve sonucu anlamamızı ve kendi yol haritamızı ortaya koymamızı sağlayacak olabilir.

Zira her bir birey "ne istiyorsun sorusuna" farklı cevaplar verecektir. Asıl olan kişinin kendi beklentilerini yönetebileceği ve bu bilinç ile yaşaması.
Yanınızda duran kişiye kendi bahçenizde otururken "karşıdaki ağacın tam tepesindeki elmayı yemek istiyorum" demenizin nedeni ne olabilir? Çok istiyorsanız tırmanın ağaca ve alın elmanızı. Sizi durduran şey yine sizin kendinize çizdiğiniz yol haritası. Ve en önemlisi bir başkasının size çizdiği haritayı takip etme arzunuz. Bu şekilde istediğiniz şeyi elde etmek için karar verdiğinizde, inandığınız şeyi yapmak için harekete geçtiğinizde, aksiyon aldığınızda ve bu uğurda düşüp bacağınızı kırdığınızda içinizde seçiminiz ve bu doğrultuda ilerlerken başınıza gelen olayı kabullenmenin huzuru olmalı.

Kararlarımızın sonuçlarına ortak veya ortaklar aradığımızda diğer kişilere kendiliğimizden bedava payeler dağıtıyoruz. Eşsiz ve benzersiz ruhlar olarak geldik bu evrene ve bu güzel ruhların şimdilik içinde bulunduğumuz boyutta kendi olmayı tecrübe etmesi en doğal hakkı. Nasıl bir ortak arıyorsanız kararlarınızın sonuçlarına, içinizdeki sevgiye ve güzelliklere de insanları ortak edin. Oluşum yasasının en etkili tetikleyicisi SEVGİ yasasıdır. Evrende size geri dönecek en etkili enerji yine sevgi enerjisi ve onun yarttıklarıdır. Çünkü sevgi her koşulda güzel niyetler ve sonuçlar yaratır. Koşulsuz sevmeyi ilke haline getirdiğimizde keyifle kabullenebileceğimiz sonuçlar yaratmış olmaz mıyız? Seçim yasası bizlere sevgi, nefret, ihtiras, hırs ve daha bir çok duygu gibi sayısız duyguyu arasından istediğimizi benimsemeyi ve bunun sonucu olarakta çekiminizi oluşturmamızı sağlar. İşte bu nedenle, benzer benzeri çeker, verenler verenleri, sevenler sevenleri yaratırlar.
Kararlardan ve eylemlerden ötürü kendimizi cezalandıran yine kendimiz olduğundan OSHO nun kendi olma sanatı tanımlaması, Mevlana nın Koşulsuz Sevgi ile ne demek istediği daha bir anlam buluyor.

" Nakışlar ister haberdar olsunlar, ister olmasınlar nakkaşın elinde toplanırlar", " Testiyi şekillendiren testicidir. O, kendiliğinden genişleyip uzamaz".. Mevlana - Mesnevi-i Şerif


Anı Ana harcatmak, ani ve fevri kararlar vermek, yaşamı koşarak bir yere yetişiyormuş gibi yaşamak, başka insanlar yerine karar vermek, veya onlardan bunu beklemek yerine sakin kalmak ve iç sesimizi dinlemek, benzer sonuçlar doğuran benzer davranışları değiştirmek... lüksünü kullanmaya ne dersiniz?

Bir nakkaş ve bir testici gibi ne yaptığını, nasıl karar verdiğini, ne istediğini ve seçimlerinin sonuçlarını bilmeye hakkı olan güzel, eşsiz ve benzersiz bedenli ruhlar olmak dileği ile.
Lütfen kendiniz olun...

Sevgi ile,
by b.y.